Oddbean new post about | logout
 Türkiyede bu konuları konuşmak çok zor geliyor bana ya. Her kavramı herkes başka şekilde kullanıyor sağ/sol nedir muhafazakar nedir vs herkesin tanımı fikri ayrı. Normali bu mudur onu da bilmiyorum da üzerinde konuşacak bir baz yaratana kadar oturup uzun uzun önden konuşmak lazım ancak üzerine bir şey inşa edesin. Özellikle sayısalcı kafaya çok ters geliyor bu kavramlarda anlaşamama hali. 
 Yayın yaptığımız sitelerde ve tercüme ettiğimiz kitaplarda her şey açık ve net. Zaman ayırıp inceleyebilir, sağlam ve makul kavrayış ve diskura kavuşabilirsiniz.

http://www.misesenstitusu.com/
https://www.nakamotoenstitusu.com/ 
 Teşekkürler, tercüme okumam çok gerekirse de genelde İngilizce tercümeyi tercih ediyorum, ama emeğinize sağlık tabi. Bir de yazdığımdan Mises ile ilgili  okumadığım ya da Austrian Economics nedir bilemediğim mi anlaşıldı tam anlayamadım ama onu demek istememiştim. Neyse emeğinize sağlık tekrardan, kolay gelsin. 
 Oku o zaman. 
 Benim dediğim de tam olarak o. Canonical diyebileceğimiz okuma ya da tartışma bazımız yok denecek kadar az. Ben okusam sen okusan da genelin anlaştığı bir tanım yoksa ya da genelin anlaştığı tanım bir şekilde “hatalıysa” o bazı oluşturmak için ya da konuşmaya başlamak için terimlerin üzerinden geçmek gerekiyor diyorum. Sen de “oku o zaman” diyorsun. Mesele o değil ki. Basit bir örnek vereyim “Liberal” ve “Libertarian” terimleri mesela Türkiye’de kaç kişi için tanımlıdır. 10 kişiden kaçı bir tanım yapabilir ya da ikisini birbirinden ayırabilir? Ben okuduysam bu tanımlar için bir fikir var ise kafamda ama karşımdaki kişi için tamımsızsa ya da hatalı bir tanım varsa konuşmaya tanımlar üzerinde anlaşmakla başlamak gerekiyor. 
 Ben konuşmaya devlet karşıtı, gönüllülük taraftarı, mülkiyetçi, piyasacı, bireyci diye kendimi tanıtarak girmiyorum. Anlattıklarım genelde insanları bu konsept ve terimlerin veya titrlerin karşılığını sorgulamaya itiyorsa ve bu kavramları yanlış bildikleri yönünde bir iterasyona sürüklenmelerine sebep oluyorsa bildiğini sandıkları şeyi tamamen yanlış bildiklerini, devlet ve kolektivite konseptlerinin aslının ne olduğunu birey-zorbalar güruhu ve gönüllülük-totaliter baskı dikotomileri üzerinden anlatıyor ve ortak zeminde buluşmaya başlıyorum. Sonrası kolay oluyor. Okuyup hayatını kurtarmak isteyip istemeyeceğine karar vereceği makaleleri direkt yolluyorum veya oracıkta okuyorum. Bu sonsuz savaşta ilk kez tek taraflı bir mücadele vermediğimizi, bu mücadele alanının gerçek paraya (Bitcoin'e) sahip olarak tam da bizim çağımızda lehimize döndüğünü, dünyadaki müesses sistemin defalarca nasıl çöktüğünü ve devletlerle çoğunluk tiranlığının hakimiyet ve varlıklarını sürdürdükleri müddetçe nasıl da çökmeye devam edeceğini, sistemin aslında ne kadar kırılgan ve sırçadan olduğunu iktisadi-tarihsel-felsefi-psikolojik bilgimle bombardımana tutarak açıklıyor ve kanıtlar sunuyorum. Bunlar tokat gibi çarpınca demokrasinin aslında ne kadar kötü bir şey olduğunu ve geçenlerde devlet tarafından nasıl soyulduğunu örneklendirmeye başlıyorlar. Hele ki karşımdaki bir de tüccar veya işletmeci bir insansa ekstra hızlı oluyor özel mülkiyet ve serbest piyasanın devletlerin tiranlığından daha cazip olduğunu fark etmeleri.  
 Peki madem muhabbeti ilerlettik aklımdaki bir soruyu sorayım :) 
Genelde benim okuduğum sol kaynaklı kişilerin, dünyadaki komünist ülkelerin, sol idealleri uygulamada çarpıtmasıyla ilgili: “Aslında fikir güzel ama uygulamaları kötü oldu” gibi bir savunma ile karşılaşıyorum. Burada daha özgürlükçü ya da gönüllük esaslı uygulamaların da bir noktada bugün devlet mekanizmasına yakın bir şeye dönüşmesi de biraz öyle değil mi? Ya da “para” mekanizmasının merkezileşmeyi daha el üstünde tutması ile  ilgili bir sonuç mu? “Bitcoin öncesinde öyle olurdu ama Bitcoin sonrasında olmaz” gibi bir yaklaşım mı var? Dünyada biraz daha devlet yapılandırmasını küçültmenin örneğini yakın zamanda Arjantinde gördük onun dışında da çok görmedik sanki gidişat hep ters yöne oldu. Kafamda toparlamadan yazınca çok dağınık oldu. Yani “gönüllük esası” eğer fikirlerin serbest piyasasında bugüne kadar hak ettiği değeri görmediyse biraz sol tarafın savunması gibi “fikir iyi ama uygulaması çok olmadı” diye mi düşünüyorsunuz yoksa Bitcoin öncesinde zaten olması çok zordu görürsek ancak bundan sonra görürüz gibi mi? Bambaşka bir şey de olabilir tabi. Dediğim gibi akşam akşam kafamı yam toparlamadan yazınca ne sormak istediğim anlaşılır olmuştur inşallah.