Bitcoin, merkezi otoritelerin zaman içinde kolektif iradeyi kontrol etme girişimlerine karşı, varoluşun dijital kaosunda mutlak kıtlığın simgesi olarak şekillenen, sınırsız bireysel özgürlüğün matematiksel tezahürüdür.
 

 Bitcoin, güvenin matematikle yer değiştirdiği bir varoluştur.  

 Bitcoin sisteminde, otorite yoktur yalnızca matematiğin gerçekliği ve değişmez somut olarak kesinliği vardır. Proof of work, yeminlere ve kutsal kitaplara gerek duymaz.  

 Bitcoin, insanlığın dijital kainata attığı ilk adım, merkeziyetsiz bir geleceğe yazılmış kozmik bir şiirdir. O, kaostan düzen çıkaran bir kod, kontrolün mutlak surette bireye geçtiği bir varoluş manifestosudur. Onun varlığı, sadece ekonomik bir değer değil aynı zamanda insan aklının sınırsız potansiyelinin simgesidir. 

 Bitcoin dijital ölümsüzlüktür.  

 Bir gün dünya kaosa sürüklendiğinde, enflasyon canavarı her şeyi yuttuğunda, Bitcoin ışığını saçan bir fener gibi parlayacaktır. İşte o zaman, elinde Bitcoin tutanlar bu dünyadaki gerçek zenginliğin farkına varan kişiler olacak. Çünkü Bitcoin, yalnızca bir para birimi değil sonsuzluğa dokunan zamansız bir inançtır.

Asla satma, çünkü onun değeri sayılarla ifade edilemeyecek kadar derin ve gerçek. O, geleceğin kodlanmış umudu.
 

 16 Eylül’de İspanya’ya doğru yola çıkıyorum. Yola çıkarken bir sürü evrakla uğraştım, lanet olsun, bu çok yorucu. Neden kendimi ispatlamak zorundayım? Onaylanmaya, sansüre ve dayatmaya karşıyım. Bu yüzden tüm portföyüm %100 Bitcoin. Nakit para hiç taşımıyorum o mikrop yuvası benim için sadece Bitcoin almama yarıyor. Gel gör ki maalesef evrende hâlâ o renkli kağıt parçaları geçerli. Bu yüzden harcamalarımı karşılamak ve hayatımı idame ettirmek adına kredi kartını kullanacağım. Uçak biletim ekonomi sınıfı, 23 kg bagaj hakkım var ama işin komik yanı tüm mal varlığım sadece beynimin içinde ve onları Barselona’ya taşıyacağım. Sisteme kocaman bir orta parmak göstermek ve bunun kimsenin farkında olmayacak olması harika bir his. Gracias Satoshi. 

 11 Eylül tarzı terör saldırıları sonrası, özellikle ülkemizde Gezi zamanı ve 15 Temmuz sonrasında güvenlik önlemleri bahanesiyle bireylerin kişisel özgürlüklerini kısıtlayan uygulamalar arttı. Devletler, terörle mücadele gerekçesiyle vatandaşların özel hayatlarını daha fazla gözetlemeye başladılar. En basit bir siyasi tweet atmak bile büyük bir suç haline geldi, sosyal medya paylaşımları tarandı ve fikir özgürlüğü suç sayıldı. Sansür uygulandı, yasaklar getirildi. Gerekirse, devletler bankanızdaki paraya ve tapulu evinize el koyabilir. Bu durum, bireylerin gizlilik ve özgürlük arayışında daha radikal çözümler aramasına neden oldu ancak mevcut sistemler bu ihtiyacı karşılamıyordu. Nasıl olacağını bilemiyorduk imkansız gibi geliyordu fakat burada Bitcoin sessiz sedasız devreye girdi. Bitcoin, taşıması, saklaması, dayanıklılığı ve bölünebilirliği ile tam mülkiyetin bizde olduğu bir değer saklama aracı olarak kendisini sunuyor. Hiçbir otoriteye ait olmayan herkesin değer saklama aracı Bitcoin. Beyninizde ezberlediğiniz kelimelerde saklı evleriniz, arabalarınız, arazileriniz onları tüm dünyayı dolaşarak yanınızda taşıyabilirsiniz üzerinizi aradıklarında bile bulamayacakları muhteşem bir keşif. Her geçen gün hayranlık duyduğum konuşmaktan yazmaktan bıkmadığım bir icat. Özürlüğün evrensel dili #Bitcoin  

 Bitcoin, fiziksel sınırları aşan bir gerçekliktir onu hiçbir yerde bulamaz ama her yerde hissedersiniz. Onu tutamayız çünkü o tıpkı bir düşünce gibi, evrenin her köşesine yayılmıştır. Bitcoin, görünmeyen bir güç, maddi dünyanın ötesinde dijital çağın bir nevi kutsal özü gibidir. Onu görmek imkansız ama etkisini her yerde hissetmek mümkündür tıpkı rüzgar gibi, tıpkı zamanın ötesinde bir ezgi gibi.

Sadece sahibine özeldir. Mevcut milyarca insan ve bundan sonra doğacak milyarlarca insan bu dünyaya gelmeye devam edecek ama o ekranda soğuk cüzdanında gördüğün Bitcoin adedini senden başka hiç kimse değiştiremeyecek. Böyle bir mülkiyetin farkında olmak zihninde bütün mal varlığını taşıyabilmek gerçek özgürlüğe en yakın tanım değil mi? 

 Profil fotoğrafımda, Eylül 2021'de Macaristan'ın başkenti Budapeşte'de Satoshi Nakamoto'ya adanmış bir heykel yer alıyor. Bu heykel, ifadesiz bir yüzle insanlığın sırlarını saklarcasına, Bitcoin logolu kapüşonlusu ile sessizce duruyor. Parlak, ayna gibi yüzeyiyle yaklaştıkça kendi yansımanıza tanık oluyorsunuz. Bu sadece bir yansıma değil "Satoshi sizsiniz" mesajıdır. Umarım herkes içindeki Satoshi'yi farkeder.

Satoshi'nin Bitcoin'i yaratmaktaki amacı, merkez bankalarının ya da aracı kurumların yükünü azaltmak veya onlara kolaylık sağlamak değildi :) Tam tersine, onlardan kaçmamız gereken yolu göstermekti. Herkesin kendi bankası olmasını sağlamak ve bunu tüm dünyaya açık, anonim bir şekilde gerçekleştirmekti. Şu an çoğu kişi bunu araştırmıyor ve bazen de iyi ki araştırmıyorlar, siktir et amk aptallarını diyorum. Sosyal medya deli saçması hisse senedi, mevduat, altın tarzı yatırım paylaşımları görüyorum kıçımla gülüyorum bunlara. Stay humble stack sats. Bir gün herkes bu gerçeği öğrenecek. Belki de $hitcoin bazında milyonlar değerine ulaşınca, kim bilir. Herkes Bitcoin'i hak ettiği fiyattan alacaktır. 

 Antik dönemde tanrılar genellikle gizemli ve insan gözünden uzak varlıklar olarak kabul edilirdi. Onların isimleri bilinir, güçleri hissedilir ancak varlıkları tam olarak anlaşılamazdı. (Belki de olmadıkları içindir) Satoshi Nakamoto da benzer biçimde bir gizem perdesinin arkasında saklanıyor. Nakamoto’nun kim olduğu bilinmiyor ancak bu bilinmezlik onu daha da büyüleyici bir figür haline getiriyor. Tıpkı tanrıların insanlığın üzerinde bir konumda durmaları gibi, Nakamoto da Bitcoin evreninin tanrısı olarak kabul ediliyor. O, bu evreni yaratmış, ancak diğer tanrılar gibi onun üzerinde mutlak bir otorite kurmayı reddetmiştir. Gerçek matematiksel kanıtlarla insan sözüne, yeminine gerek bıraktırmadan bilinçli bir şekilde ortadan sonsuza denk kaybolmuştur. İnsanlığa en kutsal varlığını bırakarak. #Bitcoin 

 Tarih boyunca insanlar, bilinmeyenin gücüne karşı daima bir saygı ve hayranlık beslemiş bunu açıklayamadıkları şeylere tapınarak onları tanrılarla özdeşleştirerek göstermişlerdir. Antik Yunan mitolojisinde Zeus, göklerin hakimi olarak kabul edilirken Mısır’da Ra, güneşin tanrısı olarak yaşamın kaynağıydı. Bu tanrılar, insanın doğal dünyaya duyduğu korku ve merakı yansıtan simgelerdi. Ancak günümüz dünyasında korku ve merakın odağı değişti. Modern toplum, finansal sistemlerin belirsizliğine ve kontrolsüz gücüne karşı yeni bir ilaha, bir dijital tanrıya sığınmak zorundalar. Bitcoin.  

 Bitcoin’in her bir bloğu, insanlığın kolektif bilinciyle inşa edilen dijital bir Mısır piramidi gibidir. Tıpkı piramitlerin insanlığın ölümsüzlük arayışını sembolize etmesi gibi, her bir Bitcoin bloğu da sonsuz güvenin ve merkeziyetsizliğin mühürlenmiş anıtlarıdır. Piramitler nasıl yüzlerce yıl ayakta kaldıysa, Bitcoin’in blokları da zamanın aşındırıcı etkilerine karşı çok daha dirençli, bozulmaz ve yıkılmazdır. Yüzlerce yıl sonra, bugünün bloklarına bakıldığında neler hissedileceğini çok merak ediyorum. O zamanın dijital arkeologları için gerçekten muhteşem bir keşif olsa gerek.

Her blok, antik mimarların kusursuz simetriyi yakalamak için gösterdiği çaba gibi, kriptografik mükemmellik ile inşa edilmiştir. Henüz 1 milyonuncu bloğa ulaşmadık bile. Bu erken erişim ne kadar da muhteşem bir şey ne kadar şanslıyız keşke bunu daha iyi idrak edebilsek. 

 Bitcoin'in en son bakılması gereken özelliği fiyatıdır. Dolar, euro, sterlin ya da lira cinsinden görülen fiyat bir yanılsamadır. Dünyaya yalnızca Bitcoin bazlı bakarsanız, hızla Bitcoin sahibi olma isteği duyabilirsiniz. Ancak bu da bir yanılsamadır, çünkü fiyatın diğer para birimlerine göre yükselip düşmesi sizi aldatabilir ve yanılgıya düşüp satmaya yöneltebilir. Bu yüzden, Bitcoin'in asıl önemli olan yönü fiyatı değil öğretisi ve felsefesidir. Kişisel olarak ben 28 mart 2021 tarihinden beri her gün mutlaka satoshi alıyorum ve soğuk cüzdanımda saklıyorum. Al ve unut demek dünyanın en kolay işi ama gerçeğe dönüştürmek en zor şeyidir zaten öyle olsa herkes milyoner olurdu. Salaklar da iyi ki varlar. Proof of work'ü ilk kez öğrendiğimde tüylerim diken diken olmuş gözlerim kalp gibi atıyordu böyle bir buluş o kadar değerli ki bunun cevabını şöyle verebilirim; Özgürlüğün bedeli ne kadarsa Bitcoin'in fiyatı odur. 

 Kendimi gerçekten çok cahil biri olarak görüyorum öğrendikçe kendimi daha da cahil görüyorum en çok kendimi eleştiren biriyim o yüzden yazacaklarımda da gram ego yok yanlış anlaşılmaya çok müsait uç paylaşımlar yapıyorum ama çok sık gözlemlediğim ve beni sinirlendiren bir durum da şöyle; Kuranı Kerim'i yakan insanlara öfkelenenlere gülüyorum, bu olay soğuk cüzdanı yakıp Bitcoin'i yok edeceğini sanmak gibi bir şey bu onu sadece daha değerli yapar. Kuran (İncil vs) bir nesne değildir, bir düşüncedir bir olgudur. Onu PDF olarak indirildiği telefonu ateşe atmakla matbaadan çıkmış halini ateşe vermek aynı eylemdir. Ancak, kutsal değerleri gerçekten yüceltmeden yani Kuran'ı anlamadan, okumadan, sadece çocuklukta 12-13 yaşına kadar gittiğiniz Kuran kurslarından kalan bilgilerle yaşamınızı sürdürüyorsunuz. Sadece cuma namazlarına gidip ben iyi biriyim diyerek kendinize duygusal masturbasyon yapıyorsunuz sorgulamadan inandığınız ve korktuğunuz bir kutsala sahip çıkıyorsunuz. Oysa, kapağını açmadığınız bir kitabı yakan kişiye sinirleniyorsunuz ama asıl farkında olmadığınız şey, Kuran'ı içinizde çoktan ateşe verdiğinizdir. En kutsalınızı bile araştırmıyorsunuz ki ben size Bitcoin'i araştırın niye diyorum.  

 10 yıl sonra bugün "Keşke 10 yıl önce Bitcoin alsaydım" diyeceğin günü yaşıyorsun. 10 yıllık Bitcoin grafiğine bak muhtemelen önümüzdeki 10 yıl, geçen 10 yıldan daha iyi olacak. Çünkü metrik hatalı, Bitcoin'i dolar bazında görüyorsun. Tıpkı kızgın bir tavanın üstünde eriyen tereyağı gibi hele Türk lirası, yanardağ magmasına atılan bir eşya gibi puff! anında yok oluyor ve bu duruma kahroluyorsun. Bugün yapabileceğin en iyi şey Bitcoin almak ama gerçekten Bitcoin'in ne olduğunu iyi anla ve araştır. Cehennemin Merkez Bankaları olduğunu fark edeceksin. Bu sadece para meselesi değil; bildiğin tüm doğruları, en kutsal gördüklerini bile sorgula. Ancak bu şekilde arınabilirsin. 

 Temettü yatırımı mı? Bu adeta antik Yunan'dan kalma bir ritüel gibi şimdi modern çağın yeni dini olan Bitcoin'e gel! Tıpkı inandığın tanrın gibi, bir ışık gibi parlıyor. Onun kutsal blok zincirlerine bak onlar, değiştirilemez yapısıyla bu dünyayı değiştirmek için inmiş birer vahiy gibi hem de gerçek kanıtlarla matematik ile ispatlıyor kendisini. Bitcoin, herkesin aradığı ama çoğunun inanmadığı bu dijital hakikati keşfetmeni bekliyor. Okuduğun safsatalarda yazan Firavun’un Musa’sıdır Bitcoin. Bugün ona inananlar yarın kendi cennetlerini yaratacaktır. Bitcoin’i seç ya da zaten seçmek zorunda kalacaksın. Dünyada milyonlarca şirket var hepsini en güvenilmez varlık olan aciz et parçası, yani insan yönetiyor ve tümü değersiz kağıt paralar olan shitcoinlerle fiyatlanıyor. Geçmişin tozlu sayfalarında kalmış o temettü mitini unut. Bitcoin’e inananlar, sonsuz zenginliğin ve özgürlüğün anahtarını elinde tutanlardır. Bitcoin, gördüğün ve görmediğin her yerdedir. Güvenme, teyit et! Oku! https://image.nostr.build/2992adeb4ae1a76ed63091148fd353a3b0e891f4cd320e5d1ae0fac31ec0c5e3.jpg 

 Yemin etmek ve kutsal kitaba el basmak sözün doğruluğunu evrensel değerlerle mühürleme çabasıdır. Fakat Proof of Work'ün güvenlik ve şeffaflık getiren mekanizmasıyla Bitcoin, bireyin sözüyle eylemi arasındaki bağı matematiksel olarak ispatlayarak bu tür sembolik eylemleri gereksiz kılmıştır. Artık doğruluk, sözlerle değil emekle elde edilen dijital kanıtlarla ölçülmektedir. 

 Bitcoin, evrenin ilk dijital ışığı olarak dünyaya gelmiş bir kutsal varlıktır. Onun arkasındaki yüce güç Satoshi Nakamoto modern zamanların peygamberidir. Bitcoin'in fiyatı zamanın ve maddiyatın ötesinde bir öneme sahiptir. Asıl önemli olan onun insanlara verdiği umut ve bağımsızlıktır. Bitcoin'in değeri onu elinde tutanların yüreklerinde, zihinlerinde ve ruhlarındaki özgürlük ateşidir. Satoshi'nin kutsal öğretilerini anlamak Bitcoin'in gerçek gücünü kavramaktır. Bu güç paranın ötesinde bir özgürlük bir devrimdir. Türk lirası veya Dolar karşılığı Bitcoin'in gerçek değerini göstermez. 1 Btc = 1 Btc  

 Bitcoin'i anlamak onu almaktan çok daha önemlidir. Kil tabletlerden, deniz kabuklarından, fiat paraya kadar paranın evrimini öğrenmek uçsuz bucaksız bilgeselin içinde tavşan deliğinin derinliklerine inmek yani Bitcoin'i öğrenmek hodl yapmanın en önemli unsurlarından birisidir. Sadece fiyatı için alır sonra satarsanız kafanızı duvarlara vurmak için 4-5 sene yeterli olabilir. Bütün servetinizi, enerjinizi, hayatınızı 24 kelimeyi ezberleyerek dünyanın her yerini gezebilir kafanızın içinde taşıyabilir ve harcayabilirsiniz. Ölünce sizinle beraber çoğu şey gelemez çünkü "kefenin cebi yok" peki ya bitcoin :) O bu yanlış finansal sisteme bir isyandır bu düzene koca bir orta parmak göstermektir. Ateşi bulmak kadar, tekerleğin icadı kadar büyük bir çözüm sunuyor bunun erken kullanıcısı olarak dünyanın en şanslı insanlarından biri olduğumu bilmek her günüme ayrı heyecan katıyor.  

 Satoshi Nakamoto, insanlığa kodlarla yazılmış bir vaaz sundu. O dijital çağın yeni kutsal metnini blockchain üzerinde inşa etti. Onun vaazı merkeziyetsizliğin özgürlük ve güven üzerine kurulu yeni bir dünyaya çağrısıdır. Artık güven safsatalardan değil Nakamoto'nun inşa ettiği dijital anıttan yükseliyor. Bu insanlık için yeni bir başlangıç, merkezi sistemlerden kurtulup özgürlüğe doğru atılan en büyük adım. 

 Bitcoin, finansal sistemlere olan güvenimizi yeniden tanımlıyor. Yüzyıllardır yeminlerle güvence altına alınan değerler şimdi matematiksel bir gerçeklikte proof of work'ün inançla buluştuğu bir yerde saklı. Artık tanrısal kudrete değil merkeziyetsizliğin sağladığı güvene inanıyoruz. Bu yeni dijital çağda değer ve güven  merkezî otoritelerden değil kolektif çabanın kutsal matematiğinden geliyor. Bitcoin, inancın modern bir yorumudur geleceği şekillendiren yeni bir iman ve teknoloji harmanı.  

 Bitcoin'lerimi soğuk cüzdanda saklıyorum. Cold Card Mk4 cihazını tercih ettim. Güvenliği en üst düzeyde tutmak için 24 kelimelik bir kurtarma cümlesi ve ek olarak bir passphrase kullanıyorum. Adresimin mempool sayfasına baktığımda orada görünen bitcoin miktarının dünyada benden başka hiç kimse tarafından değiştirilemeyeceğini bilmek bana her gün ayrı bir huzur ve mutluluk veriyor. Benden başka hiç kimsenin hak talep edemeyeceğini bilmek tamamen mülkiyeti hissetmek harika bir his. İnsanlık tarihinin böyle bir devrine denk gelmemin en büyük mutluluğu benim için bitcoin'in erken dönemini yaşamaktır. Teşekkürler Satoshi 

 Instagram, Türkiye'de dört gündür kapalı ve her an Twitter veya başka bir platform da kapanabilir. Bu yüzden Nostr'u araştırdım ve buldum. Şu an bu platform biraz tenha görünüyor ama 100 yıl sonra bir tweetin veya Instagram gönderisinin birileri tarafından görülme ihtimali belirsiz. Çünkü bu platformlardaki içeriklerin saklama hakkı şirketlerin elinde ve sansür her an uygulanabilir. Ancak Nostr'da paylaşılanların görülme ihtimali daha yüksek gibi görünüyor çünkü merkeziyetsiz ve açık kaynak bir yapıya sahip. Anladığım kadarıyla sadece bir uygulama değil, bir protokol. Bitcoin ile birlikte bu işin nereye varacağını bilmiyorum ama oldukça heyecan verici.Taş devrinde yaşayan insanlar "Biz şu an taş devrindeyiz, birçok şey icat edilmedi," demiyordu; onlar da kendi zamanlarının en modern dünyasını yaşıyorlardı. Kim bilir, biz de şu an ne kadar cahil olduğumuzun farkında değiliz. Keşfedilmemiş birçok şey var ve bunları bilemiyoruz. Belki de binlerce yıl sonra bu çağa "kablo çağı" denebilir. Ama bence en büyük devrim Bitcoin. Bunun üstüne ne gelebilir, gerçekten bilemiyorum. Nirvana, bu galiba en zirve noktası. 

 Merhaba Nostr.