11 Eylül tarzı terör saldırıları sonrası, özellikle ülkemizde Gezi zamanı ve 15 Temmuz sonrasında güvenlik önlemleri bahanesiyle bireylerin kişisel özgürlüklerini kısıtlayan uygulamalar arttı. Devletler, terörle mücadele gerekçesiyle vatandaşların özel hayatlarını daha fazla gözetlemeye başladılar. En basit bir siyasi tweet atmak bile büyük bir suç haline geldi, sosyal medya paylaşımları tarandı ve fikir özgürlüğü suç sayıldı. Sansür uygulandı, yasaklar getirildi. Gerekirse, devletler bankanızdaki paraya ve tapulu evinize el koyabilir. Bu durum, bireylerin gizlilik ve özgürlük arayışında daha radikal çözümler aramasına neden oldu ancak mevcut sistemler bu ihtiyacı karşılamıyordu. Nasıl olacağını bilemiyorduk imkansız gibi geliyordu fakat burada Bitcoin sessiz sedasız devreye girdi. Bitcoin, taşıması, saklaması, dayanıklılığı ve bölünebilirliği ile tam mülkiyetin bizde olduğu bir değer saklama aracı olarak kendisini sunuyor. Hiçbir otoriteye ait olmayan herkesin değer saklama aracı Bitcoin. Beyninizde ezberlediğiniz kelimelerde saklı evleriniz, arabalarınız, arazileriniz onları tüm dünyayı dolaşarak yanınızda taşıyabilirsiniz üzerinizi aradıklarında bile bulamayacakları muhteşem bir keşif. Her geçen gün hayranlık duyduğum konuşmaktan yazmaktan bıkmadığım bir icat. Özürlüğün evrensel dili #Bitcoin